Küresel bir gözlemci Salı günü yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın devam etmesi ve yardıma erişimin kısıtlanması nedeniyle Gazze’nin yüksek kıtlık riski altında olmaya devam ettiğini, ancak malzeme teslimatının kuzey bölgelerde öngörülen aşırı açlığın yayılmasını sınırladığını söyledi.
Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) güncellemesine göre Gazze Şeridi’nde 495.000’den fazla insan en şiddetli veya “felaket” düzeydeki gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.
Bu, üç ay önceki önceki güncellemedeki 1,1 milyonluk tahminin altında olsa da, hâlâ Gazze nüfusunun beşte birinden fazladır.
“Felaket” düzeyindeki gıda güvensizliği altında, haneler aşırı derecede gıda eksikliği çekiyor, bu da küçük çocuklarda akut yetersiz beslenmeye, yakın bir açlık riskine ve ölümlere yol açıyor.
Salı günü yayınlanan IPC değerlendirmesinde, ankete katılan Gazzeli hanelerin yarısından fazlasının yiyecek satın almak için kıyafet satmak zorunda olduğu ve üçte birinin çöp toplayıp sattığı belirtildi. %20’den fazlası tüm gün ve geceyi yemek yemeden geçirdiğini bildirdi. Genel olarak, nüfusun yaklaşık %96’sı Eylül ayına kadar olan dönemde yüksek düzeyde akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldı.
BM destekli gözlemci, Mart ve Nisan aylarında yapılan gıda ve beslenme hizmetlerinin, IPC’nin daha önce kıtlık olasılığını tahmin ettiği kuzey Gazze’deki açlığın şiddetini azalttığını söyledi.
Ancak İsrail’in mayıs ayı başlarından itibaren güneydeki Refah kentine yönelik saldırısının ve diğer düşmanlıkların ve yerinden edilmelerin son haftalarda yeniden kötüleşmeye yol açtığını da sözlerine ekledi.
Güncellemede, “Gazze Şeridi’ndeki insani yardım alanı daralmaya devam ediyor ve insanlara güvenli bir şekilde yardım ulaştırma yeteneği azalıyor. Son dönemdeki gidişat olumsuz ve son derece istikrarsız.” ifadesine yer verildi.
IPC bulgularını inceleyen bir grup uzmandan oluşan Kıtlık İnceleme Komitesi, Salı günü yayınlanan bir raporda, Gazze’de “aşırı insani acıların” yaşandığını ve kıtlık riskinin azalmadığını söyledi.
Raporda, “Nüfusun yaşamları üzerinde sekiz ay süren aşırı baskı, onları kıtlığa sürüklenmeye karşı çok daha savunmasız hale getiriyor” denildi.
HASTALIK RİSKLERİ
Refah saldırısı, gıda ve diğer malzemelerin dağıtımının ana yolu ve aynı zamanda kritik hasta veya yaralı siviller için tahliye noktası olan Gazze’nin Mısır sınırındaki geçiş noktasının kapatılmasına yol açtı.
1 Mayıs’tan 30 Eylül’e kadar olan dönemi kapsayan IPC güncellemesine göre, İsrail’in yakındaki Kerem Şalom sınır kapısının kapatılmasıyla birlikte yaşanan aksaklıklar, güney Gazze’deki iki milyon insana insani erişimin azalmasına neden oldu.
Daha az suya ve daha az sağlık hizmetine sahip bölgelere yer değiştirmenin “nüfusun büyük kesimlerinin beslenme ve sağlık durumu üzerinde yıkıcı etkileri olabilecek hastalık salgınları riskini artırdığı” belirtildi.
Kıtlık İnceleme Komitesi, Güney Gazze’nin “yakında hızla kıtlığa sürüklenecek bir devrilme noktasına ulaşabileceğini” söyledi.
İsrail’in Gazze’deki askeri harekatı, İsrail’in kayıtlarına göre Hamas liderliğindeki militanların 7 Ekim’de İsrail’in güneyine baskın düzenleyerek yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla rehineyi ele geçirmesinin ardından başlatıldı.
Filistin sağlık yetkililerine göre İsrail’in tepkisi neredeyse 37.600 kişinin ölümüne yol açarak Gazze’yi harabeye çevirdi ve abluka altındaki ve yoğun nüfuslu kıyı bölgelerindeki insanları defalarca yerinden etti.
IPC, gıda krizlerinin ölçülmesinde küresel standardı belirleyen, BM kurumlarını, ulusal hükümetleri ve yardım gruplarını içeren bir girişimdir.
En uç uyarısı, felaket ve kıtlık olmak üzere iki düzeyi olan Aşama 5’tir.
Bir bölgedeki nüfusun en az %20’si aşırı gıda kıtlığı yaşıyorsa, çocukların en az %30’u akut yetersiz besleniyorsa ve her gün her 10.000 kişiden ikisi açlıktan, yetersiz beslenmeden ve hastalıktan ölüyorsa kıtlık ilan edilebilir.